Pazartesi, Temmuz 5

Bir kere düşmeye gör

Hayat ne zor ne kadar çilelidir bazıları için.
Uğraşırsın, didinirsin, çabalarsın ve sonunda bir hiçsindir.
Hayat sert yanlarını gösterir, bakar durursun arkasından geçen günlerin.
Ufacık şeylerin ne mühim meseleymiş gibi konuşulduğuna şahit olursun.
Bir sözün aslında olanca hafifliğine rağmen ne kadar ağırlaştığını tecrübe edersin.
Lanet okursun, küfredersin etraftakilere aldırmadan.
Sonra da adına yaşamak dersin işte bunun.
Yaşa yaşayabildiğin kadar!
hadi yaşa!


Cuma, Temmuz 2

nasır tutan omuzlarla

iki yüreğin varsa, biri ay gibi tenha,
öteki yer gibi kalabalık,
işin peşini bırakma,
bir gün gök atlasında olacak.


Cahit Koytak - Yoksulların ve Şairlerin kitabı

Uzun süreli bir koşudur bir idealin ve davanın peşinde olmak.
Sabırla ve metanetli yürünür yolda.
Kimi zaman çok tenhalaşır çevren ve yalnız hissedersin kendini.
Kimi zamanda etraftakilerin kalabalığından çevreni bile göremez olursun.
Her ikisi de yaşanması gerekendir oysa.
Ne tenhalıktan dolayı yalnızlığa ve ye'se düşmek ne de kalabalıktan dolayı gurur ve kibir elbesisesi giymek doğru değildir.
Hepsi vardır ve olağandır çünkü.
Her iki halide yaşayıp atlatmak ve yola devam etmektir aslolan.
Herkes başaramaz bu erdemi, bazen yalnızlığın ve bazende kalabalıkların şehvetine kapılır.
Etraftakiler bazen gülerek ve alaylı bakar.
Halbuki bilmezler herşeyin farkındasınızdır ve bile bile eğilip sırtınıza basılarak geçilmesini ve omuzlarınızın nasır bağlamasını kabullenmişsinizdir.
Bazende isyan edersiniz belki.
İçten içe sorgularsınız tavırları, davranışları, sözleri.
Daha iyisi olabilir, daha iyisi yapılabilir peki neden olmuyor diye isyan edesiniz gelir.
Sonra beklersiniz.
Mevziyi terketmeden ve belki delicesine yeniden teslimiyetle yollara, yoldaşlara ve davaya koşarsınız.
yüreğinin bir yanı ay gibi tenha bir yanı mahşeri kalabalıktır çünkü.
duramazsın, bırakamazsın ve kaçamazsın.
nasırlı omuzlarınla yoldasındır yine.

Perşembe, Temmuz 1

sebepler ve sonuçlar üzerinde düşünmek

Bazılarının adalet duygusu epeyce körelmiş anlaşılan.Akıl, vicdan ve iz'an sahibi olmak büyük erdem artık.İnsanları sevmek ve nefret etmek konusundaki tutarsızlığı beni fazlasıyla rahatsız ediyor.Biliyorum belki bende bazıları için aynı refleksle hareket ediyorum.
Fakat kişisel değil bu öfkem.
Öfkemin derinliği beni adaletsizliğe sevketmedi hiçbir zaman.
Müminlere şefkat ve sevgiyle yaklaşmak lazım evet ama geniş kitleleri temsil edenlerin vicdansızlığı ve yalnızca kendilerini düşünmeleri zorluyor beni.
Sebepler ve sonuçları birbirine karıştırmak kadar kötü bir yaklaşım olamaz.
Meselelere neresinden baktığımız çok önemli.
Zor bir dönemden geçiyoruz biliyorum.
Ama zorlukları daha da zorlaştıranları artık reddetmeninde zamanı geldi diye düşünüyorum