Çarşamba, Aralık 8

Medeniyet Güneşinden Gözleri Kamaşanlar

Anlaşılan o ki, Has Parti’de farklı siyasi geçmişlerden gelerek biraraya gelen toplumun vicdanını temsil eden bu topluluğun ahengi ve Numan Kurtulmuş’un liderliği bazılarının gözlerini kamaştırmıştı.


Nasıl olurdu da Numan Kurtulmuş, siyasi geçmişleri böylesine farklı olan isimleri ortak bir tavır ve ortak sözde birleştirebilirdi? Alışık olmadıkları bir gerçekle yüz yüze kalmışlardı.


“Mümkün değil, başaramayacaklar” diye beklerken, bir anda ufukta doğan medeniyet güneşi karşısında şaşkına döndüler. İçten içe hissettikleri ama dillendirmek istemedikleri gerçekleşti.Başarmıştı Numan Kurtulmuş ve yol arkadaşları.


Parti’nin kuruluşunun daha ikinci haftasında yapılan bir ankette Numan Kurtulmuş, en beğenilen liderler listesinde yüzde 20’ler seviyesinde görünüyordu. Böyle olmamalıydı onlara göre. “Halk, merhum Muhsin Yazıcıoğlu’nu da çok severdi ama oy vermezdi” diyerek kendilerini avuttular. Fakat Muhsin Yazıcıoğlu’nun hiçbir kamuoyu yoklamasında bu kadar yüksek bir beğeniye ulaşmadığını bile bile kendilerini kandırdılar.


Daha kuruluşunu yeni gerçekleştirmiş ve kongresini yapmaya hazırlanan günlerde yapılan bir anketten çıkan sonuç bazılarını çok üzdü. Aslında korkmakta haklıydılar. Provokasyonların, derin pazarlıkların ve siyasi entrikaların merkezine koydukları Numan Kurtulmuş, emin adımlarla yürüyüşünü sürdürüyordu.


Bazıları alışmıştı siyasetin hep yukarıdan birileri tarafından dizayn edilmesine ve birilerinden icazet alınarak girişilen tasarımlara. Oysa Has Parti yeni bir dip dalganın üzerinde yükselişini sürdürüyordu ve bazılarının anlamadığı ve anlamamakta direndiği hakikat buydu.


Zannettiler ki, gözlerini kapatırlarsa güneş doğmayacak.


Zannettiler ki, gözlerini açtıklarında herşey bitmiş olacak.

Korkmayın efendiler, korkmayın! Medeniyet güneşi, hepimizi ısıtacak kadar sevgi biriktirerek geliyor.

Çünkü medeniyet güneşi ışığını ve sıcaklığını, Haktan ve halktan alıyor