Cuma, Temmuz 1

Yol arkadaşlığı zordur

Önce varılacak yer/hedef, sonra kat edilecek mesafe ve duraklar, ardından da birlikte yürünecek yol arkadaşları gerekir. Yol hikâyelerini okumak, yol arkadaşlığı yapmak ve yaşamak ayrı bir haz verir insana.

Kâinatın Efendisinin buyurduğu gibi, “Bir insanı tanımak için yolculuk etmek lazım gelir.”

Aynı yolun yolcusu olmak ve yol arkadaşlığıyla ilgili nice şiirler yazılmış, türküler ve ağıtlar söylenmiştir. Yola çıktığınız insan güvenilir olmalıdır. Yarı yolda bırakmamalı, malınızı ve canınızı emanet edebileceğiniz vasıfları taşımalıdır. Uzun bir yola çıkmaya karar vermişseniz, gecenin karanlığına da, güneşin yakıcılığına da tahammül edebilmelidir. Yol arkadaşınız sizi kendisi gibi bilmelidir. Üzüldüğünüzde üzüntünüzü, sevindiğinizde sevincinizi paylaşmalıdır. Azığını paylaşabilecek kadar fedakâr, matarasındaki suyu size sunacak kadar gönül zenginliğine sahip olmalıdır. Nefsine, düşmana, şeytana, makama, maddiyata ve az bir dünyalığa sizi satmamalıdır. Yol boyunca yaşananların ve karşılaşılanların gelip geçici olduğunun bilincinde olmalıdır. Önemli olan şeyin varılacak yer (menzil) olduğunu unutmamalıdır. Yol arkadaşlığının her şeyin üstünde bir kıymet olduğunu aklından çıkarmamalıdır.

Hazreti Ebubekir’in yol arkadaşlığının bizzat Allah’ın övgüsüne mazhar olduğunu bilmelidir.

Yol arkadaşı olmanın sorumluluğunu iliklerine kadar hissetmeli ve birlikte yola çıktığı insanın kıymetinin idrakinde olmalıdır. Yol arkadaşları birbirilerinin üzerine her zaman titremelidir.

Yol hikâyeleri, zorlukların, çilelerin, paylaşımların hikâyesidir bir anlamda. Hiçbir yol hikâyesi kolay geçirilen zamanların hikâyesi olmamıştır. Çabucak ve kolayca varılmamıştır hiçbir menzile. Zor zamanda ayakta kalanlar ve uzun yola çıkmaya hüküm giydiğine inananlarla varılır menzile.

Yolculuk hikâyeleri kimi zaman bir şehirden başka bir şehre gidişin, kimi zaman en sevgiliye ulaşmanın çabası, kimi zaman da yeni bir hareketi inşa etmeye başlamanın hikâyesidir. Önce inanmak lazım menzile varılacağına...

İnanmak çok şeydir. Yola, yolculuğa, yol arkadaşlığına ve varılacak menzile inanmayanlarla yol arkadaşlığı yapılmaz. Yolda yaşanacak ilk zorlukta sağa sola kaçışan ve kendine yeni bir yol arkadaşı arayanlarla yoldaşlık olmaz. Yoldaşlık dertlenmektir, paylaşmaktır, ağlamaktır, gülmektir birlikte.





Şimdi yürünecek bir yol, varılacak bir menzil ve yoldaşı olacağımız bir insan var.



Onunla yola çıktık. Ona inandık. Ona güvendik. Onun istikametine ve varmak istediği hedefin doğruluğuna itimat ettik.

Şimdi önümüzde çetin ve uzun bir yol görünüyor. O bizden önce her türlü zorluk karşısında öne atılıyor. Kendisini siper ediyor. Zorluk önce ona dokunuyor.

O inanıyor, bazen yürüyor bazen de durup dinlenmeden koşuyor. Yol arkadaşlarının bazen umutsuzluğa düştüğünün farkında ama görevinin ve sorumluluğunun bilincinde ve yeniden hepimizin umudunu tazeliyor. En zor zamanda “Bismillah” diyerek ayağa kalkıyor.

Etrafındakilere, yakınındakilere, uzağında ama ona güvenenlere “İnanın, ben inanıyorum. Olacak elbette, varacağız menzile, maya tuttu” diyor.

Güzel insan, birlikte yol yürümek için yola çıktığımız insan; madem sen böylesin ve şükürler olsun ki, bugüne kadar hiç başımızı öne eğdirmedin, o halde biz de her zaman seninleyiz!

Yola yeni çıkıyoruz.

Vira Bismillah…

Not: Bu yazı Dünyaya Yeni Söz Gazetesi`nde yayınlanmıştır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder