Çarşamba, Eylül 28

Kimi dosta gider...


Ağıt yakmak bize yakışmaz. Öldükten sonra kıymetini anladık demekte. Biz senin iyi bir mümin olduğuna şahitlik ediyoruz yalnızca. Aslında kendimi senin yerine koyarak düşünüyorum. Ben bu dünyadan göç ettiğimde arkamda iyi bir şahitlik bırakacak mıyım diye.
Ölüm çok şeyi yeniden hatırlatıyor insana. Soğuk bir yüzü var belki ama cansuyu veriyor geri de kalan ve ibret alana. Niyazım bu emanet olan canı, iyi bir mümin, muvahhid ve mücahid olarak Hakk’a teslim etmektir.
Günahım çok, her tevbeye sığınışımda hatırıma gelir hepsi. Gayret içindeyim, kendimi ıslah önce.
Gazabından rahmetine sığınıyorum. Rahmeti olmasa zaten ne şükrüm ne de kulluğum onun şanına layık değil.
“Sûra üfürülür. Bir de bakarsın kabirlerden çıkmış Rablerine doğru akın akın gitmektedirler.
Şöyle derler: "Vay başımıza gelene! Kim bizi diriltip mezarımızdan çıkardı? Bu, Rahman'ın vaad ettiği şeydir. Peygamberler doğru söylemişler."
Sadece korkunç bir ses olur. Bir de bakarsın hepsi birden toplanıp huzurumuza çıkarılmışlardır.
O gün kimseye, hiç mi hiç zulmedilmez. Size ancak işlemekte olduğunuz şeylerin karşılığı verilir.
Şüphesiz cennetlikler o gün nimetlerle meşguldürler, zevk sürerler.
Onlar ve eşleri gölgelerde koltuklara yaslanmaktadırlar.
Onlar için orada meyveler vardır. Onlar için diledikleri her şey vardır.
Çok merhametli olan Rab'den bir söz olarak (kendilerine) "Selam" (vardır).”
(Yasin Süresi mealinden)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder