Çocuk tıpkı meleklerin kanadında toprağa düşen KAR gibi

Çocuk işte...
Günahsız, masum, melek...
Yine de yüzü gülüyor.
Belki üşüyor ama Kar'ın beyazlığı ve masumiyeti onu da mutlu etmeye yetiyor.
Çünkü yüreği KAR gibi, bembeyaz, pak, aydınlık, tıpkı Rabbin emrine amade olup o KAR'ı yeryüzüne indiren MELEKLER gibi...

Gecenin ayazında....

Gece saat 01.00
Erciş Çadırkent olmuş.
Sıcaklık bu gece Erciş’te -15 derece.
Eşini kaybetmiş anne ve kızı, kar suyu ile bulaşık yıkıyor.
Şehirdekiler musluk suyuyla bulaşıkların kabasını alırken tahriş olmuş ellerini kremlemekle meşgul.
Ellerim cebimde, Fatih Camii’nin avlusuna giriyorum.
Koca mabedin çevresindeki mezar taşlarının gölgelerine bakıyorum.
Çoğunun boynu bükük gibi ya da bana öyle geliyor
Sultan Fatih’in türbesine ilerliyorum.
Bir fatiha okuyup uzaklaşıyorum.
İnsanlar Van’dan kaçıyor. Erciş’te çadırkentlerde insanlar -15 derecelik soğuğa direniyor.
Bir anne yavrusunu ısıtmak için koynuna alıp sıkı sıkı sarılıyor.
Bir baba annelerini kaybetmiş evlatlarına, annelerinin sıcaklığının ancak yarısını verebiliyor.
Sabahı bekliyoruz hepimiz. Dondurucu soğuktan biraz olsun korunmak için sabahı bekliyoruz.
Şehri İstanbullular’ın kimi uykusunu yarılamış, kimi seccadesinde dua ediyor, kimi günah meclislerinde demleniyor.
İstanbul’dan Erciş’e sadece hüzün ve gözyaşı uğurladık.
İstanbul’dan Erciş’e sadece....

Ulu Çınar'dan bir yaprak daha düştü...

Bahri Zengin
Cahit Zarifoğlu’nun 7 güzel adamından biriydi. O da Cahit Zarifoğlu, Akif İnan gibi aramızdan ayrıldı. Edebiyat çevresinden uzaklaşıp siyasete geçtikten sonra da öncü olmayı sürdürdü. Ufuk açan, filozof bir yanı vardı hep Bahri Zengin’in. Ankara’da HAS Parti Kurucular Kurulu’nun ilk toplantısında da, o öncü karakterini bir kez daha gösterdi hepimize. O günlerde de hastaydı aslında ama henüz ağırlaşmamıştı. Kalktı, konuştu, o gür ve gümrah ses tonuyla. Uyardı ve tavır koydu. Yanımda oturan Ahmet Demircan; “Bahri Abi doğru söylüyor” dedi. Bahri Zengin’in güçlü gerekçelerle ortaya koyduğu itirazları sonucunda HAS Parti’nin kuruluş manifestosu bizzat Numan Kurtulmuş tarafından yeniden kaleme alındı.
Bahri Zengin öğretmendi. Biriktirdiklerini yeni nesle aktarmakta cömertti. Müslüman entelektüel birikimin önemli isimlerindendi. Yeni fikirleri cesaretle dillendirdi. Milli Görüş’ün özellikle Refah Partisi yıllarında topluma açılmasında büyük rol oynadı.
Şimdi Ulu Çınar’dan bir yaprak daha düştü.
Biz Ulu Çınar’ın gölgesindeyiz hala.
Allah rahmet etsin, mekanı cennet olsun.

Bab'Aziz

Canınla süpür cananının eşiğini ancak o zaman gerçek aşık olursun...
(Bab'Aziz'den bir cümle)......................
Yol uzun ama ırak değil inşallah Seyyah için.
Seyre devam alemi, çilelidir arayanların seferi
Teslim olmuşlar için kaybolmak yoktur.

En güzelden sonra...

Ahseni taqvim yaratılmış insan.
Ahsen kelimesi “hasene” kelimesini ismi tafdil hali.
Yani en güzel demek. Yaratan bilerek seçmiş kelimeyi. En güzel yarattım diyor.
Nasıl oluyor da en güzel olan yeryüzünde bunca tuğyan ve isyan çıkarıyor?
Zalümen cehüla...diye geçiyor bazı ayetlerde de.
Ahseni taqvim’den zalümen cehüla’ya geçebiliyor insan.
Düşünmek lazım, düşünmek lazım, düşünmek lazım.
Neden zalimleşti insan?
Neden cahil oldu?
Neden aç bıraktı diğerlerini?
Neden öldürüyor?
Neden savaşıyor Allah'la?
Adalet gerek, insaf gerek, teslim olmak gerek.